Chicks On Speed (2)

-
Aa
+
a
a
a

Chicks On Speed Aralık ayının ilk haftasında İstanbul'daydı. Açık Dergi'nin de konuğu oldular. Türk elektro grubu Bang, bu çok renkli grubun videolarını yapan, aynı zamanda grupla beraber bir kısa film de yapan yönetmen Deborah Schamoni ile söyleşti.

 

Bang: Chicks On Speed'le ne zamandır çalışıyorsunuz?

 

Deborah Schamoni: Aslında ilk yaptığım proje değil. Chicks On Speed'in bütün müzik videolarında da beraber çalıştık. 1996'da ilk olarak Glamour Girl'ü yaptık. Daha sonra We Don't Play Guitars'ı, Wordy Rappinghood'u yaptık.  Sonra New York'ta Visitors'ı yaptık. Aslında bu başka bir sanatsal biçim. Müzik videolarının dışında başka sanatsal biçimlerin arayışı içindeyiz. Burada nasıl bilemiyorum, ama müzik videoları gösteren video kanalları gitgide tuhaflaşıyor ve sıkıcı bir hale geliyor. Bu yüzden bu mecrada kalmak artık o kadar ilgi çekici değil.

 

Bang: Video Art yaparken nelerden etkileniyorsunuz? Chicks on Speed'le çalışırken temel ilham kaynağınız ne?

 

DS: Chicks On Speed'le çalışıyorsanız şanslısınız çünkü onlar sürekli bir teşhir durumu içindeler.  Ve çok faaller. Eğer bu tarz gösteriler yapmayı seven bir grupla çalışıyorsanız videonun yarısı zaten hazır oluyor. Çok defalar beraber çalışmış olduğumuz için de bana tamamen güveniyorlar. Ve "bir videoya daha ihtiyacımız var, yapar mısın?" diye işi rahatlıkla bana atabiliyorlar. Zaten hep çok meşguller. Fikirlerimizi bir araya getiriyoruz ve gerisi tamamen bana kalıyor. Karakterleri tanıdıkça onlarla neler yapabileceğinizi de bilir hale geliyorsunuz. Zaten onlar her şeye sonuna kadar açıklar. Genel anlamda müzik videolarıyla ilgili bana ilham veren şey performansların kendisi ve hareket. Öyle "high-end" bir görüntü ya da daha görsel şeylerin peşinde değilim. Her zaman insanlarla ilgiliyim. Sevdiğim videolar da öyle. Mesela Spike Jonze'un Fatboy Slim için yaptığı video. Bence harika bir fikir. Çünkü insanlar var ve onlarla bir şey geliştiriyorsunuz. Öyle dev bir makineye falan ihtiyaç yok. Orada olanı görüyorsunuz ve tuhaf bir performans icat ediyorsunuz. Wordy Rappinghood'u gördünüz mü?

 

Bang: Evet.

 

DS: Örneğin Wordy Rappinghood'un videosunda bütün ekibimiz siyahlar içindeydi. Sadece Miami'deki bir dükkândan battaniye aldık ve onlara bu tuhaf kılıkları giydirdik. Dışavurumcu tuhaf bir dans performansı yaptık. Öyle "trendy" ya da "cool" olmayan şeyler yapmaya çalışıyoruz. Tuhaf ve komik şeyler yapmayı seviyoruz.

 

Bang: Bu son video çalışmanız hakkında neler söylersiniz?

 

 

DS: Chicks New York'ta bir proje için sergiye davet edilmişti. Beni de çağırıp bütün bu süreci bir belgesel olarak çekmemi önerdiler. Sonra bu film fikrini geliştirdik. Her gün çekim yapıp o gün gösterdik. Gelişme içinde bir proje gösterimi gibi. Bu fikir hoşuma gitti. Çünkü Chicks on Speed her zaman kendi tarzını yansıtan, özel kıyafetler içinde.  

 Chicks On Speed ve Bang 

 

Bunu değiştirmek, onları evsizler gibi göstermek, kötü göstermek çok zor oldu. On binlerce kıyafet giydirdik. Ne giyseler süper görünüyorlardı. Özellikle de Alex. Aslında bütün bu Amerikan sistemiyle ilgiliydi. Oraya gidiyorsunuz ve gitgide evsiz bir hale dönüşüyorsunuz ve sonunda sokaklara düşüyorsunuz.

 

Bang: New York şehriyle etkileşiminiz nasıl oldu? Şehrin ve insanların titreşimleri nasıldı?

 

DS: Başlangıçta herkes sokaklarda çekim yapmanın zor olacağını, bunu yapamayacağımızı söylüyordu.  Aslında istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz ve kimsenin umurunda değil. Sokaklarda bir sürü çatlak var. Hiçbir tepki göstermiyorlar. Umurlarında bile değil. Özellikle metroda bizden nefret ettiler. Çünkü her istasyonda kapılar açılıp kapanıyor, bir takım manyaklar içeri girip müzik çalıp birtakım tuhaf performanslar yapıyor zaten. O yüzden "Aman hayır, yine mi?" gibi tepkiler verdiler. İnsanları çekmek de son derece kolaydı. Sadece kamerayı çalıştırdık. Kimse şikâyet etmedi, ya da sert bir tepki vermedi. Bu biraz tuhaftı çünkü herkes, "yok efendim izin almadan çekemezsiniz, sokakta çekim yapamazsınız" diyip duruyordu. Ama her zaman bunu yapabilirsiniz. Şimdi Barselona'da yeni bir film projemiz var, önümüzdeki sene için. Bu film projesinde doğaçlama ve yıldız bulma anlamında Andy Warhol'un  Fabrika'sından etkilendik. Ama bu 7 ila 9 şarkıdan oluşan  bir müzikal olacak.

 

Bang: No Heads'le beraber mi?

 

 

DS: No Heads de bunun içinde olacak, ama biraz belgesel gibi. Birisi ayakta şarkı söylerken No Hats girip şarkıyı çalacak.

 

BANG: Peki hepimizi kurtaracak mısınız?

 

DS: (Gülüyor) Ne diyebilirim ki?

 Bang 

 

Bang: Peki malzeme olarak ne kullanıyorsunuz?

 

DS: Aslında her zaman ama her zaman film kullanıyorum. 16 mm, ya da 35 mm. Para yoksa oradan buradan topluyorum. Videoyla çekmek ve filme çekmek tamamen farklı. Çünkü filmde storyboard hazırlıyorsunuz, malzemeyi hesaplıyorsunuz, vesaire. Son zamanda video ile de çalıştım aslında. Visitors'da göreceksiniz. Pek kamera üzerine bir çalışma değil. Sadece bir parça gerçekliği olduğu gibi göstermek üzerine.  Özellikle Chicks On Speed gibi bir grupla video kullanmak iyi oluyor, çünkü bir bırakıyorsunuz, performanslarına saatlerce devam ediyorlar. Tamamen farklı bir çalışma tarzı. Artık ben de video kullanmayı seviyorum.

 

Bang: İstanbul hakkındaki izlenimleriniz neler?

 

DS: Gerçekten inanılmaz. Ama zaten daha gelmeden herkes bana bundan bahsetmişti. Pera Palas'ta kalıyoruz. Her şey o kadar güzel ki. Çok güzel bir şehir. Dünkü dinleyiciler de harikaydı.

 

Bang'in Chicks On Speed'le Açık Dergi için yaptığı söyleşi için tıklayın.